VELi YILMAZ

Hazan Yaprakları

Güzel günler herkesin hayali, su soğudu, güneş eski sıcaklığında değil.
*
Eski biz biz değiliz sanki
*
Tam seviniyoruz derken yine içimize çöken haberlerin demedini ayıklıyoruz tek tek.
*

Son gidenlerin ellerinde bavulları hazır, dönüş hazırlıkları hızlandı, yaz ne çabuk geçti!
*
Göçmen kuşların kanat çırpınışlarında bile özlemleri var.
*
Sıcak ülkeleri değil sıcak gülüşleri özlemişler sanki,
*
Takvim yaprakları sona doğru ilerliyor, saçına düşen ak her geçen gün biraz daha sıklaşıyor.
*
Yavaş yavaş düşünmeye başladın işte, hayatın geri kalanı ne kadar kaldı?
*
Yine mi can sıkan haber dedin kendi kendine, insan bir defa kaybetmeye görsün, ayağı kaydıkça kayıyor.
*
Sonbaharın da ayrı bir güzelliği var diyeceğiz ama hazan yaprakları birer birer üşüyor işte.
Ağlayan çocuk sesi ciğerimizi patlatıyor.
*
Sararmış ağaçların gölgesinde ayrılık mektubunu okumak bak yine sana nasip oldu. Yazma desen de bugünde ayrılığı yazacağız.
*
Aklıma çocukluk yıllarım geldi.
İlk siyah bez çanta, ilk lastik ayakkabı
Kazağın sevinci.
*
Hepsi ne çabuk geldi geçti be
Ne yani artık gülmek yasak mı?
*
Ah! o çocukluk yılları, mahalledeki toprak saha, lastik topumuz, çamura batmış ayaklar ve mazide kalan tatlı hatıralar.
*
Hepsi hazan yapraklarının arasında kaldı, ne zaman çevirip arka yüzüne baksak alında anlattığı o kadar ok şey var ki..

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *