İçimizdeki Pinokyolar

Kimimiz hoş göstermeye çalışacağız birçok şeyi. Güzel renklere boyarız, hoş görünsün diye her yeri.
*
Dillerden dökülen, bu rengârenk, gökkuşağı rengindeki boyalar, isteriz kapatsın grileri.  
*
Her yer, pastel renklere bezenmiştir, adeta. Gördüklerimiz harikuladedir, tam da hoşumuza gider şekildedir, gördüklerimiz, göreceklerimizin habercisidir, öncüsüdür adeta.
*
Her şey yolundadır, yolunda gittiğini görmek bizi mutlu eder. O güzel sözleri söyleyen kişi, ne kadar da güzel söylemektedir, her şeyi.
*
Gerçeklerin üzerine örtü olmuş yalanlar. Hep o örtüye bakarız, örtünün altındaki ne hiç görmeyiz. Bize pembe düşler gördüren kişi, çok iyi hazırlamıştır, düşlerinde örtülerini.
*
Adeta her yan, beyaz papatyalar, kırmızı yaban laleleri ile süslüdür. Yeşil çimler yeni dokunmuş bir halı gibi gösterilir, yalan söyledikçe burnu uzayan pinokyo tarafından bizlere.  
*
Bazen sorgulamayı, düşünmeyiz bile, burnu uzayan Pinokyoları. İstemeyiz bizi üzecek gerçeği ve o gerçekle yüzleşmeyi.
*
Bizlere gerçeklerle yüzleşmek yerine, o gerçeği yok saymak sanki mantıklı bir seçenekmiş gibi görülebilir.
*
Tercih etmeyiz, görmek istemediğimizi, görmeyi. O nedenle her pembe düşte, burnu uzayan adama, çok güveniriz, dilinden dökülenlere kefiliz.
*
Bazen ay bacayı açmış olur. Gerçeklerle karşılaşmaktan korktuğumuzda, çözüm yolları da kaybolmuştur.
*
Nasıl ve neden inanmışızdır, burnu devamlı uzayan adama. Zaaflarımıza yenik düşeriz, bu zihin aldatmacası halelerinde.
*
Her yalan da burnu uzayan adam, bizi etki alanına almış ve o gerçek olmayan masal dünyasına, bizleri bağlamayı başarabilmiştir.
*
Hâlbuki yalan örtüsünün altına bir bakabilseydik, o örtüyü bir kaldırabilseydik. Pembe düşler dünyasında, yelkenlerinizi, keşke bu denli şişirmeseydik.
*
Görseydik keşke; anaforu, fırtınayı hortumu. Keşke hiç görmeseydik, her söylediği yalan olan, burnu uzayan Pinokyo'yu.
*
Aslında uzayan burunlu Pinokyo'ya inanmak, bizim hatamızdır. Pinokyo düşmek istediğimiz hataya kılıftır bence.
*
Suçlamak, suçlu bulmak, suçluyu kendimizin dışında başka yerde aramak, kolay gelir bizlere.
*
Yalan örtüsünü kaldırıp bakmamayı, hiç sormamışız, kendi kendimize.
*
Hep suçlayacak bir Pinokyo vardır bu yüzden hayatımızın temelinde. Bizler suçlu değilizdir, suçlu olan Pinokyo'dur.
*
Toz kondurmayız, bu yüzden söylediklerimize. Çünkü yanlış yapan biri vardır, bizim yerimize.
*
Bu nedenden, biz kusursuz bir kişiyizdir. Ak bir halimiz vardır bizim, asla hata yapmayız ve yanlışa düşmeyiz.
*
Düşsekte biz bir hataya, o hata bizim hatamız değildir. Yalan söyledikçe burnu uzayan tahta bacakların adasıdır, bu da böyle biline.