VELi YILMAZ

Çocukluğumun Dondurmaları

Güzel'i isteriz, o seni isterse.
*
Hoşunuza gideni arzularız, bize iyi gelirse.
*
Yalın ayak gezmeyi çok arzularız,  yağmurda karda ama hastalanmayacağımızın garantisi varsa.
*
Nedense bizim sevdiklerimiz, bize iyi geldiğini, geleceğini düşündüklerimiz bazen bizim karşımızda.
*
                                                                                 
Bazen bir çocuğun içtenliğini duyamaz, duyumsayamaz büyükler ya da o büyükler, o küçücük çocuğun büyük yüreği kadar duyumsayamaz, kavrayamaz, anlayamaz acılar içinde yaşanmışlıkları.
*
Özlemle bakarız özleyerek yad ederiz geçmişte çocukken yaşadıklarımızı.
*
Özlem duyarız samimiyete, içtenliğe.
*
Geçmişte yaşanan saflığın duruluğun birlikteliğine.
*

Elma şekerine, sapı ile tutup yağladığınız, peşinden koşturduğumuz pamuk şekerine.
*
Özlem duyuyoruz yamalı pantolonumuza, babamızın iki senede bir aldığı o ayakkabılara.
*
Özlem'le hatırlıyoruz annelerimizin el emeği göz nuru ile hazırlayıp yaptığı kısırı, tüm komşularla birlikte yediğimiz o günlere.
*
Şimdi her biri bize renkli görünen siyah beyaz o fotoğraflar, zihnimizin en müstesna köşesinde. Nerede o Halise teyzenin ekmek sepetinde taşıdığı gözlemeler?, nerede o Pamuk Halanın fırında hazırladığı mis kokulu ekmekler?!!
*
Hepsi bizim hayallerimiz de,  hepsi bizim özlemlerimiz de. Meğer ne kadar da mutluymuşuz o zamanlar.
*
Şimdilerde ne kadar da açız o samimiyete o saflığa.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *