VELi YILMAZ

Temaüller ve Temayüller

Bir toplumun düştüğü açmazdan ya da eğriyi doğruyu birbirine karıştırıyor olması gibi bir olumsuzluktan o toplumu kendi aydınları kurtarabilir.
*
Lakin toplumda aydında kalmamışsa, toplumun yolunu aydınlatacak olanlardan toplum yoksunsa, işte o zaman değerler yapısının bozukluğuna tanıklık ederiz.
*
Değer dediğimiz kavram; ortak payda da birleşebilmek bir amaç peşinde toplumu biçimlendirebilmek demektir.
*
Bu olguyu değer üretkenliği olarak tanımlayabiliriz. Ortak payda da uzlaşmak, menfaat ve düşün birlikteliğidir ki, buna temaüller birlikteliği veyahut amaç birlikteliği diyebiliriz.
*
Toplumları ayakta tutan bu temaüller ya da amaçlar o toplumun tutkalını oluşturuyordu. Örneği "imece" kavramı toplumda var ola gelmiş ortak payda biçimiydi.
*
Birlikte var etme yada ihya etme, birlikte çalışma, birlikte ter akıtma, birlikte hasat etme, birlikte satışa sunma ve birlikte kazanç elde etmedir.
*
İşte o zamanlarda insanların yüzleri ne kadar da güleç yaşamları ne kadar da huzurluymuş meğerse.  
*
Komşumuzun çocuğunu kendi çocuğumuz olarak bildiğimiz, komşumuzun acısını yüreğimizde yaşadığımız o zamanlar bu davranışlar ortak temaüllerimizdi.
*
Cenaze merasimlerini sohbet alanları olarak değil, acının paylaşıldığı yerler olarak gördüğümüz zamanlar, en özel en Özgün zamanlardı kuşkusuz.
*

Hâlbuki ne kadar ayrışmışız şimdilerde.
*
Apartman usulü dediğimiz şimdiki yaşamlarda bırakın bir komşu çocuğunu kendi çocuğumuz gibi görmeyi, apartmandan cenaze çıksa oralı olmuyoruz.
*
Eskiden bir yerlere gidilirken kapılar açık bırakılırdı. Bu bizim temayülümüz, alışkanlığımızdı.
*
Şüphe duymazdık kapıdan bacadan, endişe edilmezdi evin emniyetinden şusundan, busun dan.
*
Şimdilerde öylemi kapıları kilitlemek bir yana, bir de alarm taktırıyoruz. Çelik kapıların pek çok çeşidini icat ediyoruz.
*
Önceden söz namustu. Söz verildiğinde alınan borç gününde sahibine ödenirdi. Şimdilerde öyle mi, borcu ödememek alışkanlık olmuş, vermemek bir başarı olarak sunulur hale gelmiş.
*
Samimiyetsizliğin, maskeli yaşamın bireyleri olarak yer alıyoruz toplumda.
*
Bu olgu yerleşik hale gelmiş,  alışılmış yani temayül olmuş. Ortak payda kavramı rafa kalkmış, hepsi benim kavramı hepimizin kavramının yerini almış.
*
Eskiden siyah önlüklü çocuklardık. Hiç korkmadan koşar oynardık sokaklarda. Büyüklerimiz de hiç ciddi endişe duymazlardı bizlerden, siyah önlüklü, elma yanaklı, yamalı pantolonu ile gezen o yaramaz çocuklardan.
*
Sadece çok yaramazlık yaparsak ya da geç kalırsak evlerimize.  Eşkıya seni kaçırır derlerdi. O korkunç eşkıya şimdilerde her yerde ve her köşe başını tutmuş vaziyette.
*
Eskiden gelincik tarlaları vardı evlerin yakınında. Aileler piknik yapmaya giderdi, gülerek, şarkı söyleyerek birlikte, o gelincik tarlalarının içinde çoban çeşmesinin yanında.
*
Şimdilerde ne gelincik tarlası var nede yanında piknik yapılabilecek çoban çeşmesi.
*
Alışkanlık olmuş bizlerde temayül olmuş güzeli bozma, harikaları tarumar etme, yok etme, tahammüller arasında yer almaktadır içimizde, benliğimizin derinliklerinde.
*
Kır çiçekleri ve bu çiçeklerin arasında çoban çeşmelerini yok etme temayülünü kanıksamış hepimiz.
*
Alışkanlık halini almış bireysel hareket etmek, toplumcu olmamak, ortak paydada buluşmamak şimdilerde.
*
Ortak teamüllerimiz soyut, birbirinden kopuk bananeci bir yaklaşım olmuş. Halbuki eskiden öylemiydi bizim temaüllerimiz, "senin derdin benim derdim" değilmiydi.
*
Bizim temayülümüz ekmeğimizin yarısını, diğer yarımıza vermekti. Karşılık olarak diğer yarımızın utangaç bir eda ile şükran duyması dua etmesiydi.
*
Aynı davranışı benzer durumda diğerimizin sergilemesi temayüldü. Şimdilerde gerçek olan öz ile kabuğun yer değiştirmiş olması durumudur.
*
Yani kabuğun temayül olması, benimsenmesi toplumun bütünlüğünü kaybedip, ayrışmış olduğunun göstergesi olarak kabul edilmelidir.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *