VELi YILMAZ

Takvim Yaprakları

Düşerken duygular bir yana, sessizliğin perdesinden sıyrılmak bir an.
Sararmış sayfalara aldırmadan yaşamın tadını çıkarmak.
*
Bugün araladığında saçının kenarlarına düşen ak, seni hiçbir zaman kızdırmasın
Yaşanmışlıkların güzelliklerine say, tıpkı bir ağacın gövdesine işlediğin çakı ucu işareti gibi bir şeyden gel.
*
Eskiden takvimler bir kenarda sessizce dururdu ne ki zaman bu kadar hızlı akmazdı.
Tarlada, bağda, bahçede, çarşıda, pazarda gülerken, eğlenirken, takvimler hiç aklımıza gelmezdi.
*
O zamanlar sevdiklerimiz yanımızdaydı..
*
Bugün baban,
Yarın kardeşim,
Bir sonra kim bilir?
Hüznünü ve hırsını kime karşı yeneceksin ki.
*
Ah, o gaz laması altında çıtırtılı radyondan çıkan melodiler,
O akşam soba her zamankinden daha sıcak,
Sabah olmadı bir türlü diye iç geçirsen de işte takvim yapraklarından bir tanesi daha koptu geçti ömründen.
*
Tozlu raflardan çıkardığımız ucu kırık fotoğraflara baktığında zamanın acımasızlığını göreceksin.
*
Çok insan tanıdık.. ‘gelmedi, gelmeyecek’ diye iç geçiren çok…
*
Öyleyse kime yenik düştük biz,
Sevgiyi, hoşgörüyü, içimizdeki duyguları alıp götüren kimlerdi….
Galiba olup bitenlere bir sıfat bulamadık, kader dediğimiz çizgi ezdi geçti işte.
*
Hiç yaptıklarımızdan ders çıkardık mı, hiç kırdığımız kalpleri onarabildik mi?
Bir daha yapmayacağım diyerek verebildik mi söz.
*
Netice de kardeşim ne kadar gidersen git, ne kadar seversen sev ve bugüne kadar neleri başardığınla övün..
Bir gün takvim yapraklarının arasında kaybolup gideceksin.
Öyleyse bir güzel söz söylet arkandan
Bir dağı tırmanmış gibi, bir nehri geçer gibi sessizce, bir ova da yüzüne vuran rüzgarın sesi misali..

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *