VELi YILMAZ

Merhaba Demek

‘’Merhaba’’ demek kadar güzel bir sözcük tanımıyorum.
*
Elma yeşilidir o, kiraz kırmızısı.
*
Ateşin har’ı kadar güçlüdür merhaba.
*
Belki bir ay ışığıdır.
*
İnsanların arasındaki ilişkilerin kurulacak sıcak muhabbetle gerçek samimi duygularla daha da ilerleyeceğini düşünenlerdeniz.
*
Bu bakımdan sokağın caddenin, yolun hepsi aslında hepimize birer kanıttır.
*
Sizin samimiyet testinden geçmeniz için birer basamaktan ibarettir.
*
İsterseniz başarabilirsiniz.
Koşa koşa size gelen içten gülümseyen herkes size birer göstergedir.
*
İşte ne olursa olsun size sarılmak sizinle zaman geçirmek istiyor.
*
Eskiden bu bakımdan köylerdeki beşeri münasebetler çok daha iyi olurdu.
*
Cep telefonu yoktu.
Sokak lambaları da..
*
Yağmurlu bir havada yürümek zorundaydınız,
Üzeriniz çamur olmuşsa mahalleye gideceğiniz eve kabul edilip edilmeyeceğiniz de hep şüphe götürürdü ama yine de içeri girebilmek önemliydi.
*
Tıpkı bir makama girer gibi önemli.
*
‘’Tüfek icat oldu; mertlik bozuldu’’ misali (şu teknoloji iyi olmasına iyide); icat oldu o sohbetlerin o merhabaların hepsi birden ortadan kayboluverdi.
*
Şimdi merhabayı sosyal medyadan,
Tokalaşmayı mesajlaşmadan yapıyoruz.
*
Sıcak ellerin yerini artık teknoloji işgal etti, sarılmanın örtüsünü cep telefonları kaldırdı.
*
İyice birbirimizden uzaklaştığımızı görüyoruz.
*
Kulaklıktaki müzik artık hoş sohbetlerin yerini aldı.
*
Soğuk bir yüz işgal etti ortalığı.
*
Öteden beri neyi yapamadık sorusunun yanıtını ararken, galiba insanlığın unuttuğu değerleri de arar olduk.
*
Galiba biz yeniden başlamak zorundayız.
*
Merhaba demek hiç bu kadar kolay olmamıştı diye düşünerek yeniden başlamayı sarmalamalıyız.
*
Çünkü, kaybedeğimiz hiç bir şey yok.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *