VELi YILMAZ

Küçük Şeylere Gerektiğinden Çok Önem Verenler Elinden Büyük İş Gelmeyenlerdir

  • Home
  • Blog
  • Blog Genel
  • Küçük Şeylere Gerektiğinden Çok Önem Verenler Elinden Büyük İş Gelmeyenlerdir

Ufka ulaşmak, açık denizlere yelken açmak, bunun için hayaller kurmak, hayallerimizin peşinden gitmek, bir ağaç yerine ormanın tamamına bakmak, büyük resmi kucaklayabilmek, büyüleyici aydınlığa nasıl sahip olabilirimle ilgili bir gerçeği anlatır.
*
Bahçenin içinde var olan tek bir bitki ile ilgilenmek değildir mevzu olan, önemli olan tüm bahçenin çiçeklerine, ağaçlarına sahip çıkabilmek ve tümü ile ilgilenebilmek demektir.
*
Ufuk açıcı, geniş toplum kesimlerini aydınlatıcı, aydın insan tanımını yani bilge insan ifadesinin karşılığıdır yukarıdaki başlık.
*
Aydın insan detayları değil, geneli gözeterek eylem planlarını düzenleyendir.
*
Yaptığı hamlelerle, sergilediği bir takım davranışlarla ön açan kişidir aydın insan.
*
Örneğin Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ele alalım.
*
Zübeyir Koşay'ın idare ettiği Ahlatlıbel arkeolojik kazısını ziyaret etmiş, konun üzerinde günlerce çalışmış, arkeolojik kazının yürütüleceği birkaç yeri edindiği bilgi temelinde kazılmasını salık vermiş ve tarihe Işık tutacak bulgular oradan gün yüzüne çıkmıştır.
*
Bu ancak arkeoloji kavramına farklı bir pencereden bakmak ile mümkün olabilir.
*
Tarihe ışık tutacak, küçük detaylar kümesinden değil, bizatihi daha kapsayıcı daha fazla genele hitap eden bölümü kazdırarak yani kazının devam ettiği süreç içerisinde hala hazırda kazılan bölümün dışında bir yeri kazdırarak, kazılan yerle, kıyaslanamayacak kadar tarihe ışık tutacak başka bir alana kafa yorulmasını sağlamıştı.
*
Yani bu kazının yürütülmesinde sıradanlık içeren eserler peşinde değil, fark ortaya koyacak, gerçekten tarihe not düşünmesini sağlayacak nitelikte eserlerin bulunması için çaba harcamıştı.
*
Konuyla ilişkili olarak bir başka büyük ve ciddi bir örneği de Başöğretmenimiz üzerinden vermek isteriz.
*
Türk iktisadi hayatının önemli dayanakları olan tarım ve hayvancılık konusunda Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Çorak denen ve burada ot dahi yetişmez denen Atatürk Orman çiftliğinin mümbit, bereketli olduğunu göstermiş ve bu hale dönüşmesinde önayak olmuştur.
*
Süt verimi yüksek hayvanların yetişmesi sağlanmıştır.
*
Bu minvalde durum öyle bir hal almıştı ki, zamanın önemli yabancı misyon şefleri bu ot bitmez denen Atatürk Orman Çiftliğini görmeye gelmişlerdir.
*
Gazinin burada hedeflediğin dar kapsamlı bir hayvancılık çalışması ya da ziraat çalışması değildi. Burada ırklar arasında gerekli korelasyon sağlayarak, süt üretimi nasıl yapılır.
*
Makineli tarım nasıl gerçekleştirilir gibi hususlarla ışık açıcı, yol gösterici ve gerçekten sadece bizim ülkemizi değil, modern tarım konusunda tüm dünya'yı ilgilendiren bir projeyi hayatın içine sokmuştur.
*
Büyük işlerle küçük işlerin kıyasın yapılması durumu, örnek olabilme ile ilgilidir.
*
Büyük işler yapabilmek önemli eserleri ortaya koyabilmek ve devamında etkili insanlar olabilmek, hak vaki olsa dahi, geride hedef olarak izler bırakabilmek ile ilişkilidir.
*
Küçük işlerse, unutulmayı göze alanların işidir.
*
Yukarıda ulu önderden vermiş olduğumuz örneklerle, bu hususu yeterince açıkladığımızı zannetmekteyiz.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *