VELi YILMAZ

Kalbe Yolculuk

Hayatımızın bir döneminde, yaşamımızı birleştirmek isteriz birileriyle. Kalbimiz yolculuk yapar, diğerinin kalbine.
*
Yolculuk yapan kalp; çiçekleri, böcekleri görür, yolculuğun yolunda. Dereler ırmaklar benzersizdir. Hele çiçekler, o yolculukta gülerler her biri bize. Çünkü yolculuğun yapıldığı kalp de, aslında bir çiçektir. Harikulade renkleriyle.  
*
O kalp, bütün güzellikleri toplamıştır, kendinde. Bu iki kalbin birleşmesi ile, yolculuk yapılacak yeni kalpler eklenmiştir bu iki kalbe.
*
Bu tertemiz kalpler, hep temiz kalsın diye, o kalplere giden yolları, her daim bakımlı tutmayı, amaçlamışızdır bizler.
*
Bu kalpler, çok kıymetlidir çünkü. Bu kalpler, birlikte yolculuk yapmaktadırlar geleceğe. Kalplerin bu yolculuğu, başta harikulade gitmektedir, benzersizdir.
*
Her yandan limon çiçeği kokusu, portakal çiçeği kokusu gelir burnumuza. Gelin olmuş elma ağaçları görürüz etrafımızda, o yolculukta. Uzaklardaki gül ağaçlarının kokusunu, yanımızda gibi hissettiğimiz bir yolculuktur, bu yolculuk.
*
Kalplerin birlikte yaptığı yolculuk. Doyumsuz bir lezzet verir bu yolculuğu yapanlara. O yolculuk sırasında, öyle güzel ırmaklar görürsün ki, o ırmaklardan içmeye doyamazsın, kana kana.
*
Müthiş bir konser vardır etrafımızda, bu yolculuk esnasında. Kuşlar bu yolculuğu şereflendirmek istemektedirler, verdikleri konser ile.
*
Arılar eşlik etmektedir bu konsere, verdikleri keman resitali ile birlikte. Uğur böcekleri kendilerine uğur getirsin diye, kırmızı beyaz kanatlarıyla, kalplerin üzerinde, kendilerine ayrılan yerde, arz-ı endam etmekte. Ama bir zaman sonra, bu yolculukta huzursuzluklar baş göstermeye başlamıştır.
*
O harikuladelik, kaybolmaya başlamış, etrafta yüzleri siyaha çalan bulutlar gezinmeye başlamıştır, nedeni bilinmez biçimde.
*
Gülen yüzler, yerini asık yüzlere bırakmaya başlamıştır. Parlayan gözlerde, yaşarma belirtileri baş göstermiştir.
*
O canlı yapraklar sararmaya, güneş rengini almaya başlamıştır artık. Kalplerin yolculuğu, sanki sonbahar havasında geçmektedir.
*
Sanki o yazın, baharın, güzel günleri kaybolmuştur bir buhar gibi. Yerini yolculuğun sonunu işaret eden emarelere bırakmış gibi, bir görüntü vermeye başlamıştır bu güzel portre.
*
Kuşlar konserine ara vermek istemekte, artık konser, eski coşkusunu kaybetmiş görünmekte.  Papatyaların beyazı, griye çalar görüntü vermekte.
*
Arılarda, fırtına öncesi sessizlik hakim adeta. Elma ağacının üzerinde, o ak çiçekler yok olmuş. Sanki elma ağacı, çırılçıplak kalmış gibi.
*
Dereler şırıldamıyor, rengi bulanmış gibi akıyor adeta. Sanki kalplerin bu yolculuğu, sevgisizleşmiş. Sevgi o parlak, güzel yüzünü göstermiyor.
*
O elma yanaklar, yerini soğuk benizli bir görüntüye bırakmış. Bir keyifsizlik hâkim her yana. Gökyüzü, asabi yüzünü göstermek de bizlere.
*
Gözlerinden şimşekler çakarak bakmaktadır, kalplerin yolculuğuna. Yüzleri kararmış bulutlar, hıçkırarak ağlamak da, sonlanmak da olan, bu güzel yolculuğa.
*
Buz gibi karlar yağmakta, yolculuk yapan kalplerin arasına. Kalplerin sıcaklığı kaybolmuş, çok soğumuş artık her yer.
*
Kalplerin o güzel yolculuğu sonlanmış. Beraber olan kalplerin her biri, farklı bir yöne, kendi yeni yollarına revan olmuşlardır artık.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *