VELi YILMAZ

Kadının kutsallığı

Kadının kutsallığı Hz. Hatice validemiz ile başlar.
O dönem Putperest vahşetinin en azgın döneminde Mekke’nin en zengin kadın tüccarlarındandı.
Sevgili Peygamberimize (SAV) büyük hürmet ederdi,
O kadar ulvi bir karaktere sahipti ki; ilk vahiy geldiğinde sevgili Peygamberimize ilk itaat eden o idi.
Türklerin de yaşamına baktığımızda kadın er’inin arkasındaydı,
Devleti tamamlayıcı unsur, ailenin temel taşı, ocağın başı gibiydi kadın…
Osmanlı’da da kadın böyleydi.
Münferit olayları saymazsak kadının farklı bir duruşu vardı,
Kadın yine er’inin arkasında bir güçtü.
Gelgelelim Cumhuriyet’e…
Atatürk kadına seçme ve seçilme hakkı tanıdı.
Cumhuriyetle birlikte kadın, kendine döndü.
Bir toplumun kalkınmasında, ileri gitmesinde, öncelikle kız çocuklarının okutulmasının ne derece önemli olduğu kadın hüviyetlerinin başarıları ile öne çıktı.
Sabiha Gökçen’den, İlk kadın vali Leyla Aytaman’a kadar geçen süre bu azmin ipuçlarını verdi.
Ve hatta ilk kadın başbakan Tansu Çiller’i unutmadan…
Türk siyaseti öyle ya da böyle kadın eli gördü, bir döneme Türk Kadını damgasını vurdu.
Bunları neden anlatıyoruz?
Yıl, 2019’un sonu,
Kadınlar geçmişten bugüne hayatımızın bir parçası iken;
Ve biz hala kadına şiddeti tartışıyoruz
Kadın Erkek eşitmidir? Değilmidir? diyerek kafa patlatıyoruz.
Her iki cinsi de Allah yarattığına göre ve dinin emri gereği herkes eşit yaratılmışken hala sokak ortasında, yolun kenarında, mahallenin başında, duvarın dibinde, köyün ortasında, kadına uzanan şiddeti anlatmak, tasvip etmek mümkün değildir.
Kutsal ninelerimizin, kız kardeşlerimizin, halalarımızı, teyzelerimizin kadın olduğunu unutarak,
Kendisini ‘’erkek’’ diye tanımlayan bir takım kendini bilmezlerin medyanın gündemini işgal ederek konu başlığı seçilmesini anlayamıyoruz.
Gerçekten o tür haberleri, anlatılanları okudukça kendimizden utanıyoruz.
Şiddet dilinin açıp içine baktığınızda çöken ve kaybedilmiş bir karakterin karşılığını buluyorsunuz.
Lütfen…
Kadınlara şiddete bir dur diyelim,
Et tırnak misali kadınların değerini bilelim
Kadına tekme atarak, tokat atarak, aşağılayarak ve ne idüğü belirsiz eylemlerde bulunularak onları hak etmedikleri bir hareketle karşı karşıya bırakmayalım..
Sallandığınız beşik gelsin önünüze,
Boğazınızdan geçen mamayı unutmadan,
Başınızı okşadığı eli düşünün,
Sizi siz yapan kadının varlığına inanarak, kadına saygıyla eğilmeyi bir hedef olarak belirleyin.
Kadın magazin programlarına, haber bültenlerine ya da polisiye hikâyelere konu olacak cinsiyet değildir.
Sevgidir,
Saygıdır,
Kadın bir toplumun aynasıdır.
Bu bilgiler ışığında bende;
‘’Kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve uluslararası dayanışma günü’’ adına
Bütün gücümle haykırıyorum…
Kadına Şiddete Hayır…!

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *