İçimizdeki Saadet, Huzur Budur

Aradığımız en fazla sözcük nedir diye sorsalar,
Herhalde ‘’mutlu olmak’’ cevabını veririz çoğunlukla.
Tabi sağlık sözcüğünü de başına ekleyerek.
*
Elbette mutlu olmak herkesin hakkıdır, mutluluk ise elde edilmesi o kadar kolay olan bir olgu değildir.
*
Nasıl mutlu olurumun cevabı ise insan sevgisinden geçer.
*
İnsanlar arasındaki karşılıklı ilişkiler saadet zincirinin bir halkasıdır.
*
Mesela aile toplumun en küçük temel taşıdır. Ailedeki mutluluk çevreye elbette topluma yansır.
*
Peki; mutlu olabilmek için neler yapılmalıdır?
*
Çare sadece mutluluk bizden kaynaklanan bir olgu mudur?
*
Düşünün bir çocuğun gülüşü bile sizi ne kadar mutlu ediyorsa, bu durum saadet zincirinin bir hamlesi de olabilmektedir.
*
Çerçeveyi geniş tutalım..
*
Mutlu toplumların saadet çizgisinde görüleceği üzere herşey üretimle başlıyor.
*
Üreten toplum kazanıyor, kazanan toplumun da mutluluk oranı daha çok artıyor.
*
Türk Ulusu olarak bu sözcüğü daim kılabilmek için mutlaka üretim ve buna eşdeğer olarak çok çalışmayı da ilde edinmeliyiz.
*
Biraz daha irdelendiğinde görülecektir ki, mutluluk ve saadet yanyana geldiğinde toplumun refahı payı artacaktır.
*
Gelişmiş toplumların genetiğine baktığınızda bu tespit çok çok önemli bir yer tutmaktadır.
*
Öyleyse içimizdeki mutluluğu artırabilmek için üretken bir ruhun her zaman yeri kabul edilir.
*
Eşleştirmek gerekirse mutlu değilseniz içinize bu duygu yoksa saadete erişemezsiniz.