VELi YILMAZ

Herkesin Kendi Doğrusu Var

Saygı duyulacak bir başlıktır bu durum bakıldığında.
*
İnkar ediniz yada etmeyiniz, kabul ettirmekte çok güçtür karşı tarafa. İnanmışlıklarımızı karşı tarafa kabul ettirmek için.
*
Mücadele gücü yüksek insanlar bu bakımdan hep bir çaba içerisindedir.
*
Onların dünyasındaki inanmışlıkları geçmişten geleceğe birer ders niteliği taşır.
*
Belki de buna biz ilke diyoruz. Prensip meselesidir belki de.
*

Kabul edelim veya etmeyelim saygı duyulacak bir iş yaptığına da kanaat getirmeliyiz.
*
Çünkü o gördü, yaşadı ve de hissetti.
*
Kimi zaman yanılma payı olsa da çoğunluğunda doğru yaptığına inandı insanoğlu. Bu ne demektir öyleyse?
*
Bir defa kimseyi yargılayamayız, yadsıyamayız da.
*
Kaderci bir zihniyet değildir aslında bu gidiş!
*
Bir gözlem yaptığımızda çoğu zaman fikir çatışmalarının ortasında da bulabilirsiniz kendinizi.
*
Netice de savunduğunuz siyasi bir görüş olabilir, ne bileyim tartıştığınız tarafın çoğu saptamalarına da burun kıvırabilirsiniz.
*
Durun, hemen buda nereden çıktı diyemezsiniz.
Akla gelen ilk iş,
Prensip sahibi karakterin kendine olan saygısından çıkan bir tepkidir diye düşünmelidir zihin.
*
Pazardaki alışverişten, bakkaldaki söyleme, aile içerisindeki tutumdan, sokaktaki hal ve harekete kadar herkesin takındığı tutum bir bakıma kendi doğrularımızın adresi gibidir.
*
Kaldı ki, önyargı ile de yaklaşamayız.
*
Ömrün sonuna kadar taviz verilmeyen kendi doğrularımız olan herkesin kendi doğruları vardır tanımı mezara kadar bizimle gidecek tek yörüngemizdir.
Ne eksik ne de fazla,
Bir ayna misali, üzerimize tutulan bir göstergeç misali..

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *