Dün Bugün Yarın

Eski hatıralarda kaldı gülüşler, Adamlık dediğin meğer bizim tarif ettiklerimiz değilmiş.
*
Yeni öğrendik.
*
Bak işte! damdan düşer gibi pat diye karşına çıktığında dün verdiği sözlerin karşılığını alamazsın,
Hayalperesttir.
*
Sürekli satar, hiç alıcı değildir. Gözlemler fakat yaraya merhem olmaz.
*
Oysa senin yüzüne methiyeler dizdikten sonra dün bugün tam tersini sergiler, yarın mı? Sormayın gitsin.
*
Ne yapacağız biz öyleyse bu tür karakterleri,
Nasıl ayıracağız bu ayrık otlarını..
Velhasıl hangi taraftan gelirse geldin hepinizin gözüne birer kirpik batmışcasına rahatsız ederler durmadan.
*
Biz dün de seviyorduk, bugün de insanlığın insan olmanın getirdiklerini..
*
Hiç bildiklerimizden sapmadık, hiç gözümüzü budaktan ayırmadık…
*
Biliyormusunuz, korktular..!
Tıpkı bugün olduğu gibi.
Nasıl oluyorsa size her türlü aymazlığı karşılık olarak gösterdikleri halde utanmıyorlar.
*
Dolmuş benliği kötülükten, çünkü insan içine çıkacak yüzü yok.
Bir kez karşına geçip dinlediğinizde nereden nereye geldiğini çok iyi anlayacaksınız.
*
O üç kelime gelecek aklınıza
Bir matematik inceliğinde hesap edeceksiniz
Çıldırmak üzereyiz, ah bu! vefasız karşılıklar
Neden bu türler hep şimdiki zamanda baş tacı edilirler..
*
Konuşurken baş köşede, otururken en önde,  ve fakat bir getirisi olmadığı halde hep akil konumda.
*
Bu çürük yumurta düzeninden kokuşmuşluktan kurtulmak gerek.
*

Gerektiğinde en babasından mücadele vermek gerek,
Çünkü zaman daralıyor zaman daraldıkça kötülükler kaplıyor her bir yeri.
*
Bir virüs misali hiç durmadan ilerliyorlar
Yoketmek gerek, temizlemek gerek.

Artık sormak istemiyoruz bazı şeyleri.
*
Olmuyor işte
Üzerine yazdığınız delikanlılığın kitabını yırtmak istiyorlar,
Sürüngen zihniyetli kimi güçler,
Bugünde öyle değil mi? Tıpkı size dün anlattıkları gibi, anlattıkça kokuşmuşluğun resmini çizeceksiniz.
Çizeceksiniz ki, geldiği yerde gideceği de yerde gün gibi ortada değil mi?