VELi YILMAZ

Çocukluğumuz

Nede mutluymuşuz eskiden, kayısı ağaçlarının, elma ağaçlarının altında gezerken bizler.
*
Dizleri yamalı pantolonla topun peşinde koşarken ve bilmem kaç kez maç yaptığımız günler.
*
Bahçelievler’in etrafında koşturduğumuz, karşıki arsada çivileri saplayarak geometrik şekiller oluşturduğumuz, ah o günler.
*
Okul bahçesinde Kaygısız tasasız birdirbir oynayıp, uzuneşek oyunu ile devam ettiğimiz, siyah önlükler ve beyaz yakalıklarla koşturduğumuz, ah o güzel günler.
*
En uzak mesafe olarak gidip, çamların altında gezip o çamların dibindeki kaynak suyundan kana kana içtiğimiz o tarifsiz güzellikteki günler.
*
Annemin babamın top sahasına asacağım sizi dedikleri, geç kaldığımız için dayağın hak olduğu, o haktan kaçmadığımız, bizde etki bırakan günler.
*
Sokaklardan geri gelmediğimiz, rulman denen bilyaları teker yapıp tahtadan araba yaptığımız o özel günler.
*
Adına tornet dediğimiz bu arabalar, ne çok rahatsız ederdi mahalleliyi konuyu komşuyu, çıkardığı sesle her gün asfalt tamir ediliyor zannederdi millet.
*
Hele de o mavi beyaz çizgili pijamasıyla, sokağa bir bordo bereli gibi atlayan amca ne de çok korkuturdu hepimizi.
*
Bir de kasalı tonetlerimiz vardı. Asfalttan aşağı doğru 4-5 kişi seyahat ederdi 200 metrelik mesafeyi.
*
Aman Allah'ım ne de büyük zevk ne de hoşnut edici bir durumdu bu.
*
Yıldırım gibi geçerdik bahçe duvarlarının önünden.
*
Geçerken her yanı kolaçan eder; kontrolsüz seyahata revan derdik.
*
Neden sonra bisikletler görünmeye başladı, akranlarımız arasında.
*
En moda markalar beldesan ve bisandı hiç kuşkusuz.
*
Benim hiç bisikletim olmadı ama bisiklete binmeyi öğrenmiştim, akranlarımdan çok sonra.
*
O bisikletler ki nede muhteşem, ihtişamlı görünürdü bizlere.
*
O bisikletlerle göl kenarında kamplara giderdik, zannedersin ki Çin Seferi’ne çıkıyoruz, öyle bir hava eserdi hepimizin başının üstünde.
*
Şimdilerde bakıyorum da öyle bir çocukluğu yaşayanı göremiyorum.
*
Hiç birinin ayağında iki senede bir alınan ayakkabı yok ama top oynamıyorlar.
*
Hiçbiri yamalı pantolon giymiyor ama toprakla oynamıyor maç yapmıyor.
*
Hiçbiri tatmamış tahtadan arabayla bayır aşağı gitmenin zevkini.
*
Hepsinin bisikleti var ama binmek dahi istemiyorlar, kıymetsiz şeylermiş gibi bir köşede durmakta.
*
Zaman sanki durmuş gibi, aklımız hep orada ve mutlu olduğumuz günler yana.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *