Bir Fincan Kahve Üzerine

Bir fincan kahve, bir çok dostluğa kaynaklık eder. Uzun erimli, yol arkadaşlıklarına, kapı aralar, dirhem dirhem içilen, bitmesin diye dibine bakılan..

*
Bir fincan kahve, güzelliklere açılan, pencerenin kendisidir, aslında. Çiçeklenmiş, bembeyaz, gelin gibi süslenmiş, elma ağacını, fark etmemizi sağlar bakıldığında. Yamaçları süsleyen, yemyeşil çimlerin arasındaki, yaban lalelerini anımsatır, akpak olmuş papatyaların, güzelliğini çağrıştırır.

*
Güler yüzlü bir yaşamın, sohbetlere konuk olmasını sağlar, buğusu üzerinde, o acı kahve. Işıltılı gözlere, tanıklık ederiz, keyifle içilen, o kahve ile birlikte. Uzak anılara gideriz, belki de. Yolculuk ederiz, eski günlere, bir fincan kahve ile birlikte.

*
Selvilerin gölgesinde, son istirahatgahına ulaşmış, insanlarla beraber oluruz o, bol köpüklü kahveyi, yudumladığımız vakitlerde.

*

Ahşap masanın üzerinde, yanında bir bardak su ile, ne kadar da çok dertle mücadele edildiğini, duyumsarız o kahve, duygulara eşlik ettiğinde. Uzaklardaki derenin şırıltısı, yanıbaşımızda akıyormuşcasına hissederiz, o acı kahveyi içtiğimiz vakitlerde.

*
Sonra, bu melodiye, arılar eşlik eder. Şereflerine yudumlanan, bir fincan kahvenin hatırına. Havanın alacağında, karanlıkla aydınlık arasında, konser vermeye başlar kuşlar, o güzel havaya, katkı sunmak maksadıyla.

*
O küçücük, bir fincan kahve, ne çok şey anlatır, ne kadar çok güzelliği tattırır, kahve içmeye, eşlik edenlere. Biz bile, hayrete düşeriz bazen, bir fincan kahvenin, bize sunduklarından ve bize sunmuş olduğu hediyeden.
*
Hiçbir zaman, kötü bir şey anlatmaz, hiçbir zaman acı bir şey söylemez, o acı kahve, kendisini yudumlayıp, içenlere. Bir bahar havasından, söz edilebilir, açan taze yapraklardan, dem vurulabilir, kahvenin demine varıldığında.
*
Gülümsemeler, bol ve kucaklayıcıdır, kahveler yudumlanıp, keyfin doruğuna varıldığında. Kahkahalar; masmavi semada yankılanır. Çiçeklerle, uğur böcekleri ile konuşup, onlarla kahve aracılığı ile arkadaş olduğumuzda.