Av ve Avcı

Her insanın yada her canlının mutlaka bir amacı vardır. Örneğin bir aslanın amacı avlanmak ve sürüsünü beslemektir.
*
Bu amaçla kokusunun yayılmaması için rüzgarı hesap eder, kendini kamufle edebilmek için çalılıkların konumunu değerlendirir, avına en iyi nerede saldırabilir bunları hesap eder ve avlanma mevzusunu tam olarak gerçekleştirebilmek için tüm parametreleri inceler, ve ona göre harekete geçer.
*
Burada çalılıklarla kendini kamufle etmesi, rüzgârın esiş durumu gibi etmenler aslanın avlanma mevzusunu en doğru biçimde gerçekleştirmesi için ona olanak sunar.
*
Diğer yandan av olmak istemeyen ceylan ise en iyi kaçış noktalarını hesap ederken, zemini yoklar en iyi hangi noktadan kaçış sağlayabileceğini planlar.
*
Bu durumda aslanın amacı avlanabilmek, Ceylan'ın amacı ise av olmamak.
*
Bu amaçların doğru sonuçlanması için iki canlıda coğrafi koşulların kendilerine sunmuş olduğu olanakları en verimli biçimde kullanmaya çalışırlar.
*
Tecrübeleri hisleri ve birikimlerin doğrultusunda kendilerine bir strateji belirlerler.
*
Yaşlı ve ölümcül yara almış bir aslanı düşünelim, doğa kendine avlanması için en iyi olanakları sunulmuş olsa da isteksizdir ve avlanmak gibi bir amacı arzulamadığından avlanma eylemi gerçekleşmez.
*
Aynı şekilde ceylanın da sakat ya da yaralı olduğunu düşünün, kaçmak gibi bir gayesi olmadığından şartlar ne kadar olgunlaşırsa olgunlaşsın, ceylan av olmaktan kurtulamayacaktır.
*
İnsanda bir ölçüde diğer canlılara benzer. Bu noktada insan diğer canlılardan farklı olarak düşünme kabiliyeti, yargı oluşturma becerisi, sorgulayarak tümdengelim yapabilmesi ve bunu hayatın içerisine zerk edebilme yeteneğine sahiptir.
*
Düşünen varlık olarak insan; bu becerileri hedeflerine ulaşabilmek noktasında güçlü bir silah olarak kullanabilen ve düşünebilen bir canlıdır.
*
Bu bağlamda insan ulaşmak istediği hedefi doğru seçmeli, amaçladığı hedefe iyi koordine olmalıdır.
*
Ancak; her insanın mutlaka geleceğe yönelik bir amacı hedefi yada bir düşü olmalıdır. Fakat bir insanın geleceğe dair, bir projesi planı yoksa, bu durumda durağan bir durum söz konusudur.
*
Amaç olmayınca çalışma olmayacak, çalışma olmayınca hangi zorlukların aşılacağı ile zorlukları ortadan kaldıracak kolaylaştırıcı durumların bir anlamı olmayacaktır.
*
Proje belli değilse ve o projeyi hayata geçirmek için azim, kararlılık yoksa, bu durumda hangi engellilerin aşılacağı yada engellerin varlığı bilinmeyecektir.
*
Bu durum statik bir duruşu anlatır. Amaçsız bir kişide dinamizm beklemek yersizdir. Amaçsız insan yelkensiz gemi gibi oradan oraya savrulur.
*
Avlanmak isteyen aslan ile av olmak istemeyen ceylanın amacı gibi insanda da güçlü bir güdü olması gerekir.
*
Bu kişide yoksa, kişinin hayatla, yaşamla bağları zayıflamış demektir. Amaçsız insanı hayata bağlayan belirgin hususlar olmadığı için, kuru bir yaprak gibi kendisini yaşamın insafına bırakır ve bu savaşmaktan vazgeçtiği anlamını taşır.