VELi YILMAZ

Analitik Düşünce Sistematik Hareket

Analitik düşünce, ortada var olan bir sorunu çözebilmek için, problemi oluşturan ögeleri ve bilgileri ayrıştırarak her birini ayrı ayrı inceleyerek sonuca ulaşabilmek için yürütülen sistematik düşünme tarzı olarak da tanımlanabilir.
Analitik Düşünce
Analitik düşünce, ilkokuldan iş hayatımıza hatta özel hayatımızda başarılı olmamızı sağlayan yeteneklerimizden birisidir. Öte yandan analitik düşünme yeteneği normalin üzerinde olan yani gelişmiş olan kişiler araştırmaya yatkın ve sorgulayıcı bireylerdir. Çok büyük bir topluluk tarafından doğruluğu kabul edilmiş bilgileri dahi sorgulamaktan kendilerini alıkoyamazlar. Bu nedenle doğrunun zaman, yer duruma göre değişebileceğini düşünürler.
Analitik düşünce becerisi mutlaka günlük hayatta kullanılmalıdır. Konuşurken, düşünürken, gözlemlerken, müzakere ederken, yeni bilgileri öğrenirken ve yorum yaparken birden fazla unsur ve seçeneğe dayalı karar verirken analitik becerileri kullanmak gerekir.
Bir bütünü ancak parçaları üzerinden anlıyorsanız, analitik düşünen bir kişisinizdir. Analitik düşünceye örnek vermek gerekirse; ağaçlardan ormanı göremiyorsanız, analitik bakıyorsunuz demektir. Yani her bir ağacı ayı ayrı görmek, incelemek analitik bakışken, yalnızca ormanı görmek sentez bir bakış açısıdır. Bir diğer örnek ise, ormanda yürüyüş yaparken karşınıza aniden bir yılanın çıktığını düşünün. Ani bir tepki ile geriye doğru sıçrardınız. İnsan beyni, çeşitli fiziksel ya da sosyal durumlar ile karşılaşınca detaycı ve yavaş düşünmeye gerek duymaz ve sezgileri ile davranış sergiler.
Sistematik Hareket
Gerçeğin bütün alanları ile kapsayan sistemler kurmay hedefleyen, birçok konuda elde edilen bilgileri sentezleyerek birleştirmeye çalışan felsefe türüdür.
Sistematik hareket, her iki düşünme biçimini de kapsamaktadır. Yani, hem düzen içeren hem de düzensizlik içeren oldukça karmaşık bir süreç olan sistematik hareket, geliştirildiği taktirde öğrencilere açıklık ve özgürlük sağlamaktadır.
Sistematik harekete tarihsel bakış açısı ile bakacak olursak, sistematik hareket insanların varoluş bilmecesini çözmeye çalışırken; her unsuru için bir yaratıcı ilahi güç, tanrı öngördüğü ilkel dönemin bilim ile kesiştiği noktada doğmuştur.
Başlangıçta insanlığın amacı bu tanrı kalabalığında kendileri ile akrabalıklarını bulmak hevesi ile tanrıların soy ağacını oluşturmaktı. Öte yandan bunun yapılmasındaki amacın altında yine de insanların bilginin pratikliğinden duydukları heyecan yatmaktadır.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *