VELi YILMAZ

Anadolu Kadınının Çilesi

Yıllar önceki alışkanlıklarımız modern çağın baş döndürücü gelişmelerine kurban mı ediliyor?

*
Sanki biraz zamanın ruhuna aykırımı desek yoksa uygun mu çoğu eski alışkanlıklarımızı kaybetmeye başladık.

*
Burada Anadolu Kadınına ayrı bir parantez açmak gerekir çünkü onlar modern çağın gereksinimlerine hala ayak direnmeye devam ediyorlar.

*
O ayak direnmenin adını taş değirmenler olarak bir direniş gücü çerçevesinde göstererek bu modern çağın tüm karmakarışıklığı önüne geçerek yer aldığını gözlemleyebiliyoruz.

*
Taşdeğirmenler bir yalnızlığın türküsü gibi olsa da eli öpülesi eller; eskilerin deyimiyle kınalı eller her türlü zorluğu omuzlarının üzerine alarak metal çarklar arasında kaybolmadıklarını gösterircesine zamana kendi gücüyle engel oluyorlar.

*
Kimi zaman ağıt, kimi zaman bir türkü, kimi zaman bir yalnızlığın hikayesinden dem vurur gibi taş değirmenler Anadolu Kadının kolları arasında biriktirdiği özlemlerle ve de derelere karışan çığlıklarıyla bir melodi gibi ağızdan ağıza dolanmaya devam ediyor.

*
Değirmenler tahıl öğütürken Anadolu Kadını aslında bir bakıma içindeki özlemleri, yalnızlığı, hayatın kendisine yüklediği sorumlulukları aheste aheste asıldığı taş değirmeninin üzerinde sonlandırıyor.

Not: Yazıda kullandığım resim Gümüşhaneli ödüllü fotoğraf sanatçısı değerli kardeşim Mustafa Zengine aittir. Kendisine göstermiş olduğu anlayışa teşekkür ediyor çalışmalarında başarılar diliyorum

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *